Türkiye’nin en değerli yeri İstanbul, İstanbul’un en değerli yeri Boğaziçi’ni Tapusor.com olarak mercek altına almaya devam ediyoruz. Öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme bölgeleri olarak ayrı ayrı incelediğimiz 4 ilçede 2017-2018 konut değer değişimlerine yönelik olarak yaptığımız analizler sonucunda durumun genel konut piyasası ile paralel seyrettiğini tespit ettik.
-
ÜSKÜDAR
“Tapusor.com dataları ile yapılan değerlendirmeye göre; Üsküdar ilçesine yönelik olarak yapılan boğaz alanı incelemesinde özellikle ön görünüm bölgesindeki değer artışı dikkat çekmektedir. Şehir merkezine bağlı etkilenme bölgesi bulunmayan ilçede öngörünüm bölgesindeki konutlarda 2017 yılı ortalamasına göre yaklaşık %20 seviyesinde bir artış yaşandığı görünmektedir. Konut metrekare değerlerinin 12.707 TL’den 15.166 TL’ye çıktığını gördüğümüz bölgede durumun beklentiler dahilinde gerçekleştiğini belirtmek gerekli.”
“Aynı şekilde geri görünüm bölgesinde lüks konut projelerinin de etkisi ile ortalama konut m² değerleri İstanbul ortalamasının oldukça üzerinde seyrektmekte olmasına rağmen 2017 yılına göre %15 lik bir artış oranı gözlemlenmektedir.”.
“Bosna Bulvarı ve Zübeyde Hanım Caddesi’nin doğu kısmına denk gelen Kırsal alana bağlı etkilenme bölgeleri ise %5 seviyesinde düşüş gözlemliyoruz. Bu seviyede hareketleri genel olarak durağan şeklinde yorumlayabiliriz. Netice itibariyle geçtiğimiz 1 yıl içerisinde Üsküdar ilçesinin boğaz bölgelerinde durağan veya yukarı yönlü bir değer değişiminden bahsedebiliriz.”
-
BEYKOZ
“Beykoz’a baktığımız zaman ön görünüm bölgesinde %25 e varan değer artışı gözlemlerken, aslında çok geniş bir alan kaplamayan geri görünüm bölgesi durağan, etkilenme bölgesinde ise değerlerde %8 civarında düşüş görmekteyiz.”
“Etkilenme bölgesinde bulunan konut değerlerinin ortalama 4.750TL/m² civarında olduğunu düşünecek olursak aslında halen İstanbul ortalamasından çok sapmadığını hatta biraz üstünde olduğunu dahi söyleyebiliriz. Beykoz genel olarak tüm segmentte konutları barındıran ilçe olması sebebi ile burada 1500TL den 50.000 TL ye varan m² değerlerinde konutlara rastlamak mümkün. Hangisinin daha çok tercih edileceğine bağlı olarak ortalama değerlerde trendini oluşturmaya devam edecektir.”
-
SARIYER
“Genel olarak boğaz bölgesinin tamamında hatta ilçenin tamamında – kısmi düşük m² değerine sahip konut alanları bulunsa da – İstanbul’un en pahalı konutlarına Beşiktaş ile birlikte ev sahipliği yapan Sarıyer’i incelediğimizde; öngörünüm bölgesinde %16 lık bir artış, geri görünüm bölgesinde durağan, kırsal alana bağımlı etkilenme bölgesinde ise %6 seviyelerinin üstünde tutunan bir yukarı yön eğilimi gözlemlenmektedir.”
“Konut metrekare değerlerinin özellikle boğaz bölgesinde 15.000TL üstünde seyrettiği bölgelerde özellikle konut sektörünün mevcut durumuna rağmen bir sağlam tutunma söz konusu olduğunu belirtmek gerek. Sarıyer özellikle orta üst ve üst segment konutları ve sunduğu yaşam standartları ile yatırımdan ziyade yaşam için tercih edilmeye devam ettiği sürece bu tutunmanın hatta artışın devamı söz konusu olabilir.”
-
BEŞİKTAŞ
“Gelelim İstanbul’un haliyle Türkiye’nin en pahalı ilçesi Beşiktaş’a. Aslında Kırsal etkilenme bölgesi oldukça küçük bir alan olduğu için bu alanı araştırma dışında da bırakabilir. Ve %3 lük düşüş sonucunu da görmezden gelebiliriz. Her durumda bu değeri durağan olarak değerlendirelim. Geri görünümde %20, öngörünümde %6, Şehir merkezine bağlı etkilenme bölgesinde ise %16 üstünde değer artışları görüyoruz. İlçenin bütününde oldukça pahalı konutları barındırdığını düşünecek olursak öncelikli tercih edilen ilçe olduğunu da ön görebiliriz. Düşükten yükseğe pek çok yoğunluk tipine rastlayabileceğimiz ilçede genel olarak diğer ilçeler gibi artış trendi göze çarpıyor. Fakat bu ilçede dikkat çeken konu diğer ilçelerin tamamında ön görünüm bölgesinde ciddi artışlar gözlenirken Beşiktaş’ta geri görünüm ve şehir merkezine bağlı etkilenme bölgeleri daha ciddi artışlarla ön plana çıkmaktadır.”
“Bu iki bölge hem geliştirilen ultra lüks projeler hem de çevresel faktörler ile özellikle kent yaşamında tercih edilebilecek en öncelikli bölgeler arasında kabul edilebilir. Aynı zamanda özellikle önemli iş merkezlerini, ulusal ve uluslar arası pek çok kurum-kuruluşun kulelerini de düşünecek olursak bu durumu rahatlıkla açıklayabiliriz.”