Tapu ve mülkiyet sorunu yaşayan milyonlarca kişinin merakla takip ettiği 2B arazileriyle ilgili kritik gelişmeler yaşanıyor. Uzun yıllardır üzerinde yaşayan vatandaşlara kadastro ve tapu süreçlerinin netleştirilerek mülkiyet hakkı tanınması gündemde. İşte 2B arazilerine ilişkin mülkiyet hakları ve tapu süreciyle ilgili en çok merak edilenler:
1. 2B Arazisi Nedir, Hangi Alanları Kapsar?
6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi uyarınca, 31 Aralık 1981’den önce orman vasfını yitirmiş, bilimsel ve teknik olarak orman niteliği taşımayan alanlar 2B statüsüne alınıyor. Bu araziler uzun yıllardır vatandaşlar tarafından kullanılıyor ancak tapuya bağlanamamış durumda.
2. Kimler Tapu Alma Hakkına Sahip?
Bu düzenleme yaklaşık 5 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiriyor. Tapusuz şekilde 2B arazilerini kullanan hak sahipleri, mülkiyet hakkı elde edebilecek.
3. Tapu Süreci Nasıl İşliyor?
Kadastro çalışmaları, fiili kullanım durumuna göre yapılıyor. Kadastro tutanaklarında, varsa yapı veya tesis gibi unsurların kime ait olduğu, ne zamandan beri kullanıldığı da kayıt altına alınıyor. Bu bilgiler, ilerleyen süreçte tapu devrinde belirleyici oluyor.
4. Bu Düzenleme Doğal Ormanlara Zarar Verir mi?
Hayır. Düzenleme yalnızca yıllar önce orman vasfını kaybetmiş, halihazırda kullanılan ve sınırları net biçimde belirlenmiş alanları kapsıyor. Mevcut orman varlığı bu süreçten etkilenmiyor.
5. Başvuru Süreci Nasıl Olacak?
Kadastro ve tescil işlemleri tamamlandıktan sonra araziler Hazine adına tescil ediliyor ve Milli Emlak’a devrediliyor. Vatandaşlar ise mülkiyet hakkı için doğrudan Milli Emlak birimlerine başvurarak tapu alma sürecini başlatabiliyor.
6. En Yoğun Hangi Bölgelerde Uygulanacak?
Tapu sürecinden en çok, orman vasfını yitirmiş arazilerin yaygın olduğu bölgelerdeki vatandaşlar etkilenecek. Özellikle İç Anadolu, Ege, Akdeniz ve Karadeniz’in bazı kesimlerinde kullanım kadastrosu çalışmaları yoğun şekilde sürdürülüyor.
Uzman Yorumu:
2B arazileri, tapu alma süreciyle birlikte hem yatırım fırsatları sunuyor hem de uzun yıllardır süregelen belirsizlikleri ortadan kaldırıyor. Ancak hukuki zemini tam anlamıyla oluşmamış arazilerde yapılacak yatırımlarda dikkatli olunmalı. Başvuru öncesi, kadastro durumu ve mülkiyet geçmişi mutlaka incelenmeli.
