Tapusor.com verilerine göre, Türkiye’de konut piyasası son on yılda tarihi bir değişim yaşadı. Ülke genelinde ortalama birim satış fiyatı 35 bin TL seviyesine yaklaşırken, İstanbul’da 59.200 TL’ye ulaştı.
Son on yıl; artan maliyetler, yüksek enflasyon ve pandemi gibi etkenlerle konutu yalnızca barınma ihtiyacından çıkarıp, enflasyona karşı bir yatırım aracına dönüştürdü. Bu dönüşüm, kiracı sayısını artırırken, erişilebilir konut talebini zayıflattı.
Pandemi döneminde Anadolu’ya yönelen beyaz yakalı çalışanlar, ofislere dönüşle yeniden büyükşehirlere kaydı. Bu da kira fiyatlarını ve göç baskısını artırdı. Uzmanlar, uzaktan çalışmayı sürdürülebilir hale getirecek adımların, büyük şehirlerdeki kira artışını frenleyebileceğini belirtiyor.
Öte yandan, satılamayan konut stoklarının arkasında sadece arz fazlası değil; lokasyon hataları, fiyat-segment uyumsuzluğu ve finansmana erişim sorunları da var. Orta ve alt gelir grubundaki alıcılar için konuta erişim neredeyse imkânsız hale geldi.
Gelecek dönemde sosyal konut projeleri, uygun kredili modeller ve kira destek mekanizmalarının daha çok gündeme gelmesi bekleniyor. Sadece arzı artırmak değil; konutun niteliğini, hedef kitlesini ve kullanım amacını da gözeten çözümler gerektiği vurgulanıyor.
Tapusor.com uzmanları, “Gayrimenkulde sürdürülebilir bir piyasa için sosyal ve finansal boyutları kapsayan stratejiler şart. Aksi halde yapılan yatırımlar, uzun vadede atıl stoka dönüşebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.
