Türkiye’nin demografik yapısı, kentleşme ivmesi ve barınma maliyetlerindeki yükseliş, son dönemde konut tercihlerini önemli ölçüde değiştiriyor. Özellikle büyükşehirlerde, yaşam maliyetlerinin artması ve ulaşılabilir fiyat beklentisi nedeniyle 1+1 ve 2+1 dairelere talep hızla yükseliyor. Bu trend, yalnızca konut satışlarını değil, inşaat üretimini ve istihdamı da pozitif yönde destekleyen bir sektör dinamizmi oluşturuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2025 yılı Ekim ayında konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 gerileyerek 164 bin 306 adet olarak gerçekleşti. Ancak bu sınırlı düşüşe rağmen, bu yılın ilk 10 ayında satılan konut adedi yüzde 16,2 artarak 1 milyon 293 bin 33’e ulaştı. Bu tablo, konuta olan talebin devam ettiğini ve konutun hâlâ güvenli yatırım araçları arasında yer aldığını gösteriyor.
Büyükşehirlerde Küçük Daire Satışları Öne Çıkıyor
Ekim ayında konut satışları il bazında şu şekilde gerçekleşti:
| İl | Satış Adedi |
|---|---|
| İstanbul | 26.305 |
| Ankara | 14.681 |
| İzmir | 8.678 |
Büyükşehirlerde yaşam maliyetlerinin yükselmesi, kredi imkanlarının sınırlanması ve yüksek metrekareli dairelerin fiyatlarının artması, daha küçük konut tiplerine olan ilgiyi artırıyor. Özellikle dar ve orta gelir grubu, metrekare ve fiyat olarak daha erişilebilir olan küçük metrajlı konutlara yöneliyor.
Küçük Konutlara Talebi Artıran Temel Faktörler
📌 KKM’den çıkan yatırımcı yeniden gayrimenkule döndü.
Finansal piyasalardaki değişimle birlikte, yatırımcıların Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) ayrılarak yeniden gayrimenkule yönelmesi, konut talebinde hareketlilik yaratıyor.
📌 Fiyat avantajı ve ulaşılabilir metrekareler talebi belirliyor.
3+1 ve 4+1 dairelerin hem alan hem fiyat olarak yüksek maliyetli olması, yatırımcıları ve tüketicileri 1+1 ve 2+1 konutlara yönlendiriyor.
📌 Üretim ve istihdama katkı sağlıyor.
Küçük konut tiplerine yönelik güçlü talep, yeni proje üretimini hızlandırıyor ve inşaat sektöründe istihdamı destekliyor.
Konut Üretiminde Arsanın Maliyeti Kritik
Türkiye’de konut fiyatlarının belirlenmesinde arsa bedeli en belirleyici unsur olarak öne çıkıyor. İnşaat maliyetlerinin yaklaşık yüzde 50’sini arsa oluşturuyor. Bu nedenle, arsa üretiminin artırılması, altyapılı yeni alanların geliştirilmesi ve kamusal maliyetlerin düzenlenmesi sektörde fiyat dengesinin sağlanması açısından önem taşıyor.
Sosyal Konut Projeleri, Kira Artışını Frenliyor
500 bin sosyal konut için talep sürecinin başlaması, kira piyasasında beklentileri değiştirdi. Yoğun talep, geleceğe yönelik fiyatlamalarda kira artış hızını sınırlayan bir etki oluşturuyor. Sosyal konut projelerinin hem bölgesel kalkınmaya hem de ülke genelinde sektörel hareketliliğe katkı sağlaması bekleniyor.
Türkiye’de nüfus artışı, kentleşme hızı ve yenilenmesi gereken yapı stoku nedeniyle her yıl ortalama 1 milyon yeni konuta ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. Bu nedenle, devlet ve özel sektör iş birliği, hem arz istikrarı hem de konut fiyatlarının dengelenmesi açısından kritik önem taşıyor.
