2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla Türkiye genelinde konutun metrekare fiyatı altın bazında değerlendirildiğinde, 12,3 gram seviyesine gerileyerek son 15 yılın ortalamasının altında bir seviyeye indi. Uzman analizlerine göre bu düşüş, konutun altın karşısında değer kaybettiğini ve yatırımcılar açısından yeni bir değerlendirme dönemine girildiğini gösteriyor.
Sektör raporlarına göre, uzun yıllardır konut fiyatları gram altın cinsinden ortalama 15 gram/metrekare seviyelerinde seyrediyordu. Ancak 2025 yılı itibarıyla bu oran yüzde 18’lik bir düşüşle 12,3 gr/m² seviyesine çekildi. Bu durum, konutun reel değerinde gerilemeye işaret ederken, bazı yatırımcılar için fırsat olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi iş birliğiyle hazırlanan sektör raporu da piyasadaki bu eğilimi destekler nitelikte. Mart 2025 itibarıyla reel konut fiyatlarındaki yıllık değişim oranı ülke genelinde -%8,9 oldu. Büyükşehirlerde ise bu oran İstanbul’da -%9,2, Ankara’da -%3,0, İzmir’de -%5,2 olarak kaydedildi.
Reel fiyatlardaki bu düşüş, nominal fiyatlar artmaya devam etse bile, alım gücüne oranla konutun gerçek değerinin azaldığını ortaya koyuyor. Bu gelişme, hem yatırımcılar hem de konut almak isteyen bireyler için dikkatle izlenmesi gereken bir kırılma noktası olabilir.
Yatırım Fırsatı mı, Yoksa Riskli Bölge mi?
Konut fiyatlarının altın karşısında düşük seviyelere inmesi, klasik yatırım anlayışında “alım fırsatı” olarak yorumlansa da, bazı uzmanlara göre bu eğilim ekonomik risklerin artmasıyla birlikte daha dikkatli bir analiz gerektiriyor. Özellikle yüksek faiz oranları, krediye erişim zorluğu ve yeni konut üretimindeki yavaşlama; yatırımcıların daha seçici davranmasına neden olabilir.
Diğer yandan, bu seviyelerin geçici mi yoksa kalıcı mı olacağı, yılın ikinci yarısında uygulanacak ekonomik politikalara ve piyasa dinamiklerine bağlı olarak şekillenecek.
Değerlendirme:
Altın bazında metrekare fiyatının 15 yıllık ortalamanın altına düşmesi, konutta değer kaybına işaret ederken, bu durum kısa vadede fiyatların toparlanabileceği yönünde bir beklenti de doğuruyor. Ancak yatırım kararı verirken sadece bu veriye değil; lokasyon, arz-talep dengesi ve finansman koşulları gibi birçok faktöre birlikte bakılması gerekiyor.
