Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son verilerine göre, konut piyasasında önemli bir dönüşüm yaşanıyor. On sene öncesine kıyasla neredeyse her iki konuttan birinin banka kredisi ile alındığı dönem, şimdiye dek görülmemiş bir azalmaya tanıklık ediyor. Banka kredisi kullanımı hızla düşerken, piyasadaki temel finansman kaynağı olan bu yöntem, adeta gerileme dönemine girdi.
Mortgage sistemi, sağlıklı bir şekilde işleyen ülkelerde konut piyasasının ana finansman kaynağı olmasına rağmen, Türkiye’de giderek hayal olmaya başladı. Konut satış fiyatlarındaki hızlı artışlar, aşırı yüksek faiz oranları ve tüketicilerin ödeme güçlüğü çekmesi nedeniyle banka kredisi ile satışlar dramatik bir şekilde azalmış durumda.
TÜİK tarafından açıklanan resmi verilere göre, ülke genelinde toplam konut satışlarının içinde banka kredisiyle alınanların payı 12’de 1’e kadar geriledi. Şubat 2024’te geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 17,3’lük bir artış gösteren toplam konut satışlarında, banka kredisi kullanımının düşmesi dikkat çekici.
Ancak, artış diğer finansman yöntemleriyle gerçekleştirilen satışlardan kaynaklanıyor. Şubat 2024’te “diğer” konut satışları yüzde 35,7 artarak 85 bin 75 adede çıkarken, banka kredisiyle satılan konut sayısı yüzde 49,1 oranında azaldı ve 8 bin 827’ye indi.
Son üç yılda banka kredisiyle satışı gerçekleştirilen konut sayısında önemli bir düşüş yaşandı. 2020 yılında tarihi zirveye ulaşan kredili konut satışları, hızla düşüşe geçerek 2023’te 177 bin 748’e geriledi. Bu trend, 2024’ün ilk iki ayında da devam etti.
Banka kredisi kullanımındaki bu düşüş, konut piyasasında temel bir değişimi işaret ediyor. Yüksek faiz oranları ve aşırı artan maliyetler, konut talebini azaltırken, konut satışlarını inşaat firmalarının sunduğu alternatif finansman yöntemleri ayakta tutuyor. Ancak, uzmanlar, istikrarlı bir konut piyasası için kredi faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini vurguluyor.
Konut piyasasında yaşanan bu dönüşüm, hem tüketicilerin hem de sektör oyuncularının geleceğini doğrudan etkiliyor. Banka kredisi kullanımının azalmasıyla birlikte, konut sektöründe yeni dönemlerin kapısının aralandığı bir gerçek olarak karşımızda duruyor.