Konut piyasasında yaşanan kriz derinleşiyor. Ülke genelinde konut kredisi faiz oranları yüzde 5 seviyesine ulaşarak tarihi zirveyi gördü. Bu yüksek faiz oranları, milyonlarca vatandaşın ev alma hayalini ertelemesine neden olurken, ipotekli satışlarda da ciddi düşüş gözlemleniyor.
Sektör uzmanlarına göre, dünyada en yüksek ikinci konut kredisi faizi şu anda Türkiye’de uygulanıyor. Uzman yorumlarında, bu seviyedeki faiz oranlarının Türkiye tarihinde daha önce görülmediğine dikkat çekilerek, özellikle dar gelirli ailelerin konut piyasasından tamamen dışlandığı vurgulanıyor.
İpotekli Satışlar Dipte
Resmî veriler, ipotekli konut satışlarının uzun süredir düşük seviyelerde seyrettiğini ortaya koyuyor. Faizlerin yüksekliği nedeniyle krediye erişemeyen vatandaşlar, konut alımında nakit çözümler arıyor. Ancak artan konut fiyatları ve düşen alım gücü, peşin ödeme imkânını da ortadan kaldırıyor.
“Kim Alıyor Bu Evleri?” Sorusu Yanıt Buluyor
Konut piyasasında yaşanan bu tablo, “Bu evleri kim alıyor?” sorusunu da yeniden gündeme taşıyor. Mevcut ekonomik koşullarda konut sahibi olmak isteyenlerin büyük bölümü bankaya borçlanmak zorunda kalıyor. Ancak yüzde 5’e dayanan konut kredisi faiz oranları, borçlanmayı neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Yatırımcılar İçin Fırsat mı, Risk mi?
Bu süreçte nakit gücü yüksek yatırımcılar için alternatif yatırım fırsatları ön plana çıkıyor. Örneğin 1.2 milyon TL’ye sunulan 190 metrekare net tarla seçenekleri, 600.000 TL peşinat ve 50.000 TL taksit imkânlarıyla pazarlanıyor. Ancak bu tür teklifler yatırımcı açısından cazip gibi görünse de, hukuki altyapı, imar durumu ve bölgesel değer artış potansiyeli dikkatle analiz edilmeli.
SONUÇ: Faizler Düşmedikçe Kriz Derinleşecek
Uzman görüşlerine göre, konut krizinin temelinde yüksek faiz oranları yer alıyor. Orta ve dar gelirli kesimin konut piyasasından dışlanması, sosyal konut ihtiyacını artırırken, krediye dayalı satışların canlanabilmesi için faiz oranlarının düşmesi gerektiği belirtiliyor.