Gayrimenkul Sektöründe Gelişmeler
Son dönemde konut fiyatlarının dip seviyelere ulaşması, alım için cazip bir ortam yarattı. Uzmanlara göre bu durum uzun sürmeyebilir ve fiyatlar yükseliş trendine girebilir. Bazı bankaların konut kredisi faiz oranlarını yüzde 3’ün altına düşürmesiyle nakit parası olanlar bu fırsatı değerlendirmeye başladı. Ancak yüksek kredi faiz oranları ve krediye erişimdeki zorluklar satışları baskılamaya devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, ekim ayında Konut Fiyat Endeksi yıllık yüzde 26,8 artış gösterdi. Ancak reel olarak yüzde 14,7’lik bir düşüş kaydedildi ve bu, reel düşüşün sekiz aydır sürdüğüne işaret ediyor.
Fiyatlar Yükselişe Geçecek
Sektör uzmanları, maliyet artışları ve talep dinamikleri nedeniyle konut fiyatlarının dip seviyelerden yukarı yönlü bir harekete geçeceğini öngörüyor. Uzmanlar, piyasalardaki para arzının artmasıyla birlikte talebin de yükseleceğini, bu durumun fiyat artışlarına yol açacağını belirtiyor.
Kuzey Kıbrıs ve Yeni Projeler
Son yıllarda Kuzey Kıbrıs’a yönelik gayrimenkul yatırımları hız kazandı. Bölgede Lefke, Girne, Esentepe ve Geçitkale gibi alanlarda sürdürülen projelere ek olarak, Güzelyurt ve Gaziveren’de de yeni projeler planlanıyor. Bu yatırımların toplam değeri 50 milyon poundu bulacak. Kuzey Kıbrıs’taki konutlara özellikle Türk vatandaşlarından yoğun talep geldiği, genel talebin yüzde 70-80’ini Türklerin oluşturduğu belirtiliyor.
İzmir ve Antalya’da Yeni Yatırımlar
Antalya’da devam eden projelere ek olarak İzmir’in Göztepe bölgesinde 110-120 milyon euro değerinde bir kentsel dönüşüm projesine başlanacak. İstanbul’da da kentsel dönüşüm çalışmaları için planlamalar sürüyor.
Kentsel dönüşümün hızlanması için anlaşmazlıkların çözümüne yönelik yeni düzenlemelerin olumlu etkiler yarattığı ifade ediliyor. Sürecin daha da hızlanması bekleniyor.
Konut Kredileri ve Faiz Beklentileri
Son dönemde bazı bankalar konut kredilerinde faiz indirimine gitmiş olsa da, genel faiz oranlarının halen yüksek olması sektörü zorluyor. Uzmanlar, faiz oranlarının kayda değer bir düşüş yaşaması halinde sektörün 2025’in ikinci çeyreğinden itibaren canlanacağını, 2026 yılında ise daha olumlu bir finansal ortamın oluşacağını öngörüyor.