Türkiye Ev Sahipliği Oranını Yüzde 66’ya Çıkarmayı Hedefliyor

Türkiye, konut politikalarında yeni bir hedef belirledi. Ülke genelinde yüzde 56 seviyesinde olan ev sahipliği oranının 2035 yılına kadar yüzde 66’ya yükseltilmesi planlanıyor. Bu hedef, sosyal konut üretiminden kentsel dönüşüme, akıllı şehircilikten afet sonrası yeniden inşa süreçlerine kadar geniş bir stratejik planın parçası olarak değerlendiriliyor.

Cenevre’de gerçekleştirilen uluslararası kentsel kalkınma toplantısında Türkiye, son yıllarda konut arzı, sürdürülebilir şehircilik ve afet sonrası yeniden yapılanma alanında kaydettiği ilerlemeleri paylaştı. Sunumda, deprem bölgesindeki yeniden inşa seferberliğine ve sosyal konut üretim programlarına ilişkin detaylar da yer aldı.

Sosyal Konutta Küresel Model

Türkiye’nin konut politikası yalnızca barınma ihtiyacını karşılamayı değil; afetlere dayanıklı, çevre dostu ve akıllı şehirler kurmayı amaçlıyor. Devletin sosyal konut üretiminde “ana aktör” olarak rol alması, uluslararası düzeyde dikkat çeken bir örnek olarak değerlendiriliyor. Son 25 yılda inşa edilen 1 milyon 740 bin sosyal konut ile yaklaşık 5 milyon vatandaşın güvenli konutlara kavuştuğu bildirildi.

Yeni dönemde hedef, “ev sahibi olmayan tek bir dar gelirli vatandaş kalmayacak” anlayışıyla 500 bin yeni sosyal konut projesinin hayata geçirilmesi. Bu kapsamda düşük taksitli mülkiyet modelleri ve kiralık sosyal konut uygulamaları birlikte değerlendiriliyor. Memurlar, işçiler, şehit ve gazi yakınları ile engelli bireyler için özel kontenjanlar oluşturulurken, hak sahipleri noter huzurunda gerçekleştirilen kuralar ile belirleniyor.

Afetlere Dayanıklı Konut Üretimi

Deprem bölgelerinde yürütülen çalışmalar, Türkiye’nin afet yönetimi alanında gösterdiği hızlı ve koordineli refleksi ortaya koydu. Yalnızca birkaç hafta içinde ilk temellerin atıldığı, 45. günde teslimlere başlandığı süreçte; şu ana kadar 304 bin konutun tamamlandığı, 148 bin konutun ise yapımının sürdüğü açıklandı. Hak sahiplerinin yaklaşık yüzde 70’i evlerine kavuşmuş durumda.

Bu hız ve kapsam, uluslararası ölçekte “örnek bir yeniden inşa pratiği” olarak gösteriliyor. Türkiye, bu deneyimini Ukrayna, Filistin ve Suriye gibi ülkelerde yürütülebilecek yeniden yapılanma projelerine aktarmaya da hazır olduğunu belirtiyor.

Uluslararası İş Birliklerine Açık Model

Türkiye’nin konut stratejisinin odağında, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu, çevre dostu ve erişilebilir şehircilik anlayışı bulunuyor. Bu doğrultuda Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Emlak yönetim kurumları ve belediyeler aracılığıyla ülke genelinde altyapı ve üstyapı çalışmaları yürütülüyor.

Ayrıca, erişilebilir konut üretimi ve sürdürülebilir şehircilik konularında uluslararası kurumlarla ortak projelere açık bir iş birliği modeli benimsendi. Türkiye, bu deneyimini küresel iyi uygulamalarla birleştirerek, dayanıklı şehirler oluşturma konusunda uluslararası ortaklık geliştirmeye hazır olduğunu vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir