Gayrimenkul sektöründe son dönemde yaşanan durgunluğun en önemli sebeplerinden biri, alım, satım ve kiralamalarda talep edilen fiyatların piyasa gerçeklerinin oldukça üzerinde belirlenmesi olarak öne çıkıyor. Özellikle konut kiralarında bölge ortalamalarının çok üstünde talep edilen rakamlar, hem yatırımcıların hem de ev sahiplerinin ciddi kayıplar yaşamasına yol açıyor.
Sektör uzmanları, fiyatların gerçekçi seviyelere çekilmediği sürece piyasada beklenen hareketliliğin gerçekleşmeyeceğini vurguluyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan hızlı fiyat artışlarının hâlâ devam ettiği algısı, mülk sahiplerini piyasa koşullarından uzak fiyat beklentilerine yönlendiriyor. Ancak güncel piyasa talebi artık bu seviyeleri karşılamıyor.
Gerçekçi Olmayan Fiyatlar, Satış ve Kiralamaları Zorlaştırıyor
Alım satım işlemlerinde olduğu kadar kiralamalarda da benzer bir tablo söz konusu. Bölgesel ortalamanın çok üzerinde belirlenen kiralar nedeniyle dairelerin uzun süre boş kalması, mülk sahiplerinin hedeflediği yıllık kira gelirini düşürüyor ve yatırımın kârlılığını olumsuz etkiliyor.
Örneğin, 25 bin TL kira beklenen bir daire iki ay boyunca kiralanamazsa, ev sahibi doğrudan 50 bin TL kayba uğruyor. Bu kayıp, yıllık kira getirisinde yaklaşık yüzde 15-20 civarında bir düşüş anlamına geliyor. Bu nedenle kira bedellerinin, bölgenin güncel ortalama değerleriyle ve piyasa talebiyle uyumlu şekilde belirlenmesi büyük önem taşıyor.
Yılın İkinci Yarısında Piyasanın Dengelenme Sinyalleri
2025 yılının ikinci yarısına girilirken, makul fiyatla piyasaya çıkan konutların ve ticari gayrimenkullerin hâlâ hızlı şekilde alıcı veya kiracı bulduğu dikkat çekiyor. Ancak hâlâ geçen yılın fiyat artış trendine göre hareket eden ve gerçekçi olmayan rakamlar talep eden mülk sahipleri, bekledikleri satışı ya da kiralamayı yapamıyor ve mülklerini uzun süre elinde tutmak zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle nakit akışına ihtiyaç duyan yatırımcılar için önemli bir risk oluşturuyor.
Profesyonel Destek ile Doğru Fiyatlama Şart
Gayrimenkul uzmanları, mülk sahiplerine ve yatırımcılara, satış ya da kiralama öncesinde bölge raporları, emsal değerler ve talep analizleriyle desteklenen profesyonel fiyat analizi yaptırmalarını öneriyor. Böylece fiyatlar, piyasa gerçeklerine uygun şekilde belirlenebiliyor; hem mülkün daha kısa sürede el değiştirmesi hem de yatırımcının hedeflediği kazancı koruması mümkün oluyor.
Aksi takdirde, piyasa ortalamasının çok üzerinde kalan rakamlar hem zaman hem de ciddi miktarda maddi kayıplara neden oluyor. Uzmanlar, dengelenen piyasa koşullarında doğru fiyatlama ile hâlâ fırsatlar bulunduğunu, ancak bunun için piyasa dinamiklerini yakından takip etmenin ve profesyonel destek almanın kritik önem taşıdığını vurguluyor.
