Son dönemde konut fiyatlarındaki hızlı artış, ev sahibi olmayı birçok vatandaş için zorlu bir hale getirdi. Bu durum, birçok kişinin “kira ödemek yerine krediyle ev sahibi olmak” düşüncesini benimsemesine neden oluyor. Ancak bu yaklaşım, yüzeyin altında dikkate alınması gereken önemli riskler barındırıyor.
Özellikle büyükşehirlerde konut fiyatları astronomik seviyelere ulaştı. Bu koşullar altında, kredi kullanarak ev sahibi olmanın maliyeti ve riskleri üzerine yapılan hesaplamalar, çoğu zaman eksik kalıyor. Örneğin, İstanbul gibi bir deprem riski taşıyan şehirde, olası bir deprem senaryosu, gayrimenkul yatırımlarının gelecekte nasıl şekilleneceğini belirleyebilir. Uzmanlar, depremin etkileri ve konut stokunun azalması gibi faktörlerin, ev fiyatlarını önemli ölçüde etkileyebileceğini öngörüyor.
Bununla birlikte, ekonomik belirsizlikler ve enflasyonist baskılar, konut kredisi kullanarak ev sahibi olmayı daha da karmaşık bir hale getiriyor. Altın, döviz kuru, mevduat faizleri gibi alternatif yatırım araçlarının olası getirileri de dikkate alınması gereken diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.
Kredi ile ev sahibi olmayı düşünenlerin, bu tür riskleri ve olası getirileri detaylı bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor. Bu süreçte, popülist söylemler yerine, uzun vadeli ve stratejik bir bakış açısı benimsemek kritik önem taşıyor. Her yatırımcının, kendi koşullarına ve risk toleransına uygun bir karar alması gerektiği unutulmamalıdır.