Haziran 2025 verileri, Türkiye’de konut piyasasının dinamiklerini yeniden gözler önüne serdi. Kredi faiz oranlarının yüzde 3 seviyelerinde seyretmesine rağmen, ipotekli satışlarda dikkat çekici bir artış yaşandı. Resmi verilere göre, ipotekli konut satışları bir önceki yıla göre yüzde 112,6 artarak 14 bin 484 adede ulaştı.
Yılın ilk yarısında ise toplam ipotekli satışlar yüzde 100,5 artışla 103 bin 90 adet olarak kaydedildi. Aynı dönemde konut kredilerindeki toplam hacim ise 588 milyar 450 milyon TL’ye ulaşarak rekor kırdı.
Kredi Kullanımı Neden Artıyor?
Krediyle konut satın alma eğilimindeki bu yükseliş, birkaç temel faktöre bağlanıyor. En önemlisi ise, kiralık konut fiyatlarındaki hızlı artış karşısında vatandaşların bir an önce kendi evlerine sahip olma arzusu. Mevcut kira bedelleri, birçok şehirde satış fiyatlarını geride bırakırken, kredi ile satın alma modeli daha cazip hale geliyor.
Özellikle ikinci el konut piyasasında fiyatların görece daha ulaşılabilir olması, konut yatırımcısını harekete geçiren başka bir etken. Satın alma sürecinde kredi destekli yatırım, barınma sorununun uzun vadeli çözümü olarak görülüyor.
Faiz İndirimi Beklentisi ve Zamanlamanın Önemi
Konut kredisi faiz oranlarının yüksek olduğu bir dönemde dahi talebin artması, yatırımcı psikolojisini de yansıtıyor. Buna rağmen birçok yatırımcının faiz indirimini beklediği gözlemleniyor. Ancak geçmiş veriler, kredi faiz oranlarındaki düşüşlerin genellikle konut fiyatlarında ani artışlara yol açtığını gösteriyor.
Finansmana erişimin kolaylaşması talebi artırıyor; bu da fiyatlara doğrudan yansıyor. Bu nedenle mevcut koşullarda konut alımını öne çekmek, uzun vadeli kazanç açısından daha stratejik bir tercih olarak değerlendiriliyor. Ayrıca kredi kullananlar için faiz oranı düştüğünde yapılandırma fırsatı bulunduğundan, faiz düşüşünü beklemeden alım yapanların uzun vadede avantaj sağlama olasılığı artıyor.
Sektörel Beklentiler: Faiz Düşerse Ne Olur?
Piyasada gözler, Temmuz sonunda yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısına çevrilmiş durumda. Sektörel tahminlere göre faiz oranlarının kısa vadede yüzde 2,89 seviyelerine, yıl sonuna kadar ise yüzde 2,69’a gerilemesi bekleniyor. Oranların yüzde 2’nin altına düşmesinin ise 2026 ortalarında gerçekleşeceği öngörülüyor.
Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde 2025 yılı, konut satışlarında yeni rekorlara sahne olabilir. Özellikle konut almak için beklemede kalan yatırımcıların yeniden piyasaya dönmesiyle arz-talep dengesi tekrar hareketlenebilir.
Gayrimenkul Sertifikası: Alternatif Yatırım Modeli
Konut alımı için yeterli birikimi olmayanlar için ise gayrimenkul sertifikası uygulaması öne çıkıyor. Son dönemde yeniden gündeme gelen bu model sayesinde, vatandaşlar metrekare bazlı yatırım yapabiliyor. Borsa İstanbul’da işlem gören bu sertifikalar, yalnızca değer kazancı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda yeterli miktarda biriktirildiğinde bağımsız bir konuta dönüştürülebiliyor.
Bu model, özellikle ilk kez yatırım yapacaklar ya da küçük ölçekli yatırımcılar için önemli bir alternatif olarak dikkat çekiyor.