2024 yılında artan inşaat maliyetleri, krediye erişim zorlukları ve arz sıkıntısı nedeniyle konut fiyatlarında ciddi artışlar yaşanmıştı. Ancak 2025 yılı, gayrimenkul sektörü için daha dengeli ve öngörülebilir bir tabloyla başladı. Uzmanlara göre bu yeni dönemde, aceleci davranan değil; stratejik düşünen yatırımcı kazanacak.
Yılın ilk yarısında devreye alınan regülasyonlar ve bankacılık sistemindeki yeniden yapılanmalar sayesinde hem üretici hem de alıcı cephesinde güven ortamı yeniden oluştu. Faiz oranlarında kademeli bir düşüş beklense de, bu sürecin zamana yayılacağı öngörülüyor. Bu nedenle uzmanlar, konut almak isteyenlerin sadece fiyatlara değil, ödeme koşulları, konum avantajı ve üretici güvenilirliği gibi unsurlara da dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor.
Gelişen Şehirlerde Uzun Vadeli Yatırım Fırsatı
Gelecek 3-5 yıllık dönemde ciddi prim potansiyeli taşıyan bazı şehirler, yatırımcıların radarında. Yapılan altyapı çalışmaları, ulaşım projeleri ve sanayi bölgelerinin katkısıyla bu illerin değerinin artması bekleniyor. Özellikle;
-
Ankara (Kuzeybatı aksında genişleyen yeni yerleşim bölgeleri),
-
Konya (sanayi yatırımları ve ulaşım bağlantıları),
-
Kayseri (lojistik üs potansiyeli),
-
Balıkesir (çevre illere yakınlık ve organize sanayi etkisi)
gibi şehirler orta vadeli yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor.
Konut Sektöründe İkinci Yarı Beklentileri
2025’in ikinci yarısı için sektörde hem konut hem de ticari alan projelerinde yeni yatırımlar planlanıyor. Yeni nesil projelerde estetik, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik ön planda tutulurken, tüketici davranışlarının yakından analiz edilerek ihtiyaçlara göre ürün geliştirilmesi hedefleniyor.
Bu projelerdeki temel yaklaşım ise şu: Sadece yatırım değil, uzun vadeli yaşam kalitesi sunan çözümler üretmek. Bu da konut alanında güvenli liman arayan bireyler için yeni bir dönem anlamına geliyor.