2025 yılının ilk altı ayında, Türkiye konut sektörü satış hacmi bakımından güçlü bir ivme yakalarken; üretim cephesinde yaşanan daralma, sektörde dengesiz bir tabloyu gündeme getirdi. Sektör verilerine göre, ocak-mayıs döneminde toplam konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,4 artış göstererek 584 bin 170 adede ulaştı. Bu artışın önemli bir bölümü ise ikinci el konutlardan kaynaklandı; yeni konut üretimindeki artış bu oranda gerçekleşmedi.
Verilere göre, ipotekli satışlarda yaşanan yüzde 98,7’lik artış, krediye erişimde kısmi bir iyileşmeye işaret ederken; yapı ruhsatı verilen bina yüzölçümünde yüzde 24,7’lik düşüş kaydedildi. Bu durum, özellikle yeni konut arzında ciddi bir kırılganlık ve üretim cephesinde alarm zillerinin çaldığını ortaya koyuyor.
Yılın İkinci Yarısında Sosyal Konut Projelerinin Etkisi Bekleniyor
2025’in ikinci yarısı için sektörde temkinli bir iyimserlik hâkim. Yaz mevsiminin getirdiği talep artışı ve faiz oranlarındaki düşüş beklentisi, satışlarda ek bir hareketlilik yaratabilir. Sosyal konut projeleri de özellikle dar gelirli vatandaşlar için erişilebilir konut üretimini hızlandırarak piyasaya nefes aldırması beklenen önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Buna rağmen, düşük seyreden yapı ruhsat sayıları, konut arzının hâlen sınırlı kaldığını gösteriyor.
Yazlık Talebinde Dönüşüm: Tatilden Yerleşime
Mayıs 2025’te konut satışları yüzde 17,6 artışla 130 bin adede ulaşarak yılın zirvesini gördü. Yazlık bölgelerdeki talep ise sadece tatil amaçlı kalmadı; veriler, Ege ve Akdeniz kıyılarında konut alanların yaklaşık yüzde 30’unun uzun vadeli yerleşim veya emeklilik planları yaptığını ortaya koydu.
Türkiye genelinde konut satışlarındaki bu hızlı yükseliş, sektörde kısa vadede canlılık yaratırken; üretim tarafında yaşanan daralma ve yapı ruhsatlarındaki düşüş, uzun vadeli arz-talep dengesinde riskleri beraberinde getiriyor.
Kaynak: Tapusor.com verileri