Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Nisan ayında Türkiye genelinde konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre %56,6 artarak 118 bin 359’a ulaştı. Ocak-Nisan döneminde ise toplam satışlar %27,9 artışla 454 bin 145 olarak gerçekleşti. Bu yükseliş, son 13 yılın en yüksek konut satışı olarak kayıtlara geçti.
Ancak satışlardaki bu rekor artışa rağmen, Türkiye’de ev sahipliği oranı düşmeye devam ediyor. Uzman değerlendirmelerine göre, ev sahipliği oranı son yıllarda %61’den %55’e geriledi. Aynı süreçte kiracı sayısının 17 milyondan 24 milyona yükseldiği ve kiracı oranının %22’den %28’e çıktığı ifade ediliyor.
Konut satışlarında en fazla işlem yapılan iller sırasıyla İstanbul (18.645), Ankara (10.889) ve İzmir (7.014) oldu. En düşük satış rakamları ise Ardahan (37), Tunceli (75) ve Bayburt (88) illerinde gerçekleşti.
Barınma Sahiplikten Tüketiciye Kaydı
Sektör raporlarında yer alan analizlere göre, son yıllarda artan enflasyon, yüksek kredi maliyetleri ve gelir dağılımındaki eşitsizlik, bireysel mülkiyet edinimini zorlaştırdı. Bu durum, barınma ihtiyacının giderek daha fazla kiralık çözümler üzerinden karşılanmasına neden oluyor. Artan konut satışları, yatırımcıların ikinci ve üçüncü mülk alımına yöneldiğini, buna karşılık çalışan kesimin mülk edinme kapasitesinin düştüğünü gösteriyor.
Gayrimenkul ekonomisine dair uzmanlar, bu durumu “zenginleşen yatırımcı portföyü karşısında, hane halkının kalıcı barınma hakkını kaybetme riskiyle karşı karşıya olması” şeklinde yorumluyor. Kiracı sayısındaki artışın sosyal güvenlik ve kentleşme politikaları açısından uzun vadeli etkiler doğurabileceği belirtiliyor.
