Her yıl 1 milyon 400 binin üzerinde konut satılmasına rağmen Türkiye’de ev sahipliği oranı son yıllarda hızla düşüşe geçti. 2014 yılında yüzde 61,1 olan ev sahipliği oranı, 2024 yılı sonu itibarıyla yüzde 56,05’e geriledi. Bu dramatik değişim, konutun barınma ihtiyacından çok bir yatırım aracı olarak görülmeye devam etmesinin ciddi sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Son olarak açıklanan Merkez Bankası Konut Fiyat Endeksi (KFE) verileri, konut fiyatlarında süregelen artışı bir kez daha doğruladı. 2023 baz yılına göre hesaplanan KFE, Nisan 2025 itibarıyla aylık bazda yüzde 1,5 artarak 176,4 seviyesine ulaştı. Yıllık bazda ise yüzde 32,9’luk bir artış yaşanırken, enflasyondan arındırılmış reel veriler yüzde 3,6 oranında düşüş gösterdi.
Üç büyük şehir özelinde bakıldığında, Nisan ayında İstanbul’da yüzde 2,7, Ankara’da yüzde 2,8 ve İzmir’de yüzde 0,2 oranında fiyat artışları kaydedildi. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde konuta erişimi daha da zorlaştırıyor.
Veriler gösteriyor ki, konut sektörü rakamsal olarak büyümeye devam etse de toplumsal anlamda erişilebilirliği giderek azalıyor. Ev sahibi olma oranındaki düşüş, konutun asli işlevi olan barınma ihtiyacından uzaklaşarak birikim ve kazanç beklentisiyle şekillenmesinin doğrudan sonucu olarak öne çıkıyor.