Kira artışına getirilen yüzde 25 zam sınırının kaldırılması, gayrimenkul sektöründe büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu düzenlemenin kira fiyatlarını dengeleyebileceğini, ancak temel sorunun konut sahipliği oranının düşüklüğü olduğunu vurguluyor. Bu konuyu değerlendiren sektör yetkilileri, ekonomik ve sektörel sıkıntıların ev sahipliği oranını giderek azalttığına dikkat çekiyor.
Son yıllarda inşaat maliyetlerinin ciddi şekilde artmasıyla konut fiyatlarının hızla yükseldiği, dolayısıyla ev sahibi olma hayallerinin zorlaştığı belirtiliyor. Avrupa ülkeleri arasında kiracı oranı en yüksek dördüncü ülke konumuna gelen Türkiye’de, ev sahipliği oranı yüzde 55’e gerilerken, kiralık konut ihtiyacı yüzde 27’ye yükselmiş durumda. Konut satışları ise ciddi oranda düşmeye devam ediyor.
Kira zam sınırının kaldırılmasıyla birlikte, TÜFE’nin son 12 aylık ortalamasına göre zam yapılabileceği ifade ediliyor. Bu düzenlemenin kira artışlarını dengeleyebileceği, ancak konut sahipliği oranının düşüklüğü gibi temel bir sorunu çözmeyeceği öne çıkıyor.
Uzmanlar, gelecekte çeşitli tedbirlerin alınması gerektiğini ve sektörün dengeye oturması için bu konuya öncelik verilmesi gerektiğini belirtiyor. Ev sahipliği oranını artırmaya odaklanmanın, gayrimenkul sektöründeki tüm sorunların çözümüne katkı sağlayacağı ifade ediliyor. Arsa ve inşaat maliyetlerinin düşürülmesi, arsa geliştirme projelerinin desteklenmesi ve şehirlerin çeperlerine yayılması gibi adımların öncelikli olması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, ulaşılabilir konut kredi faiz oranlarının belirlenmesi ve uygun ödeme alternatiflerinin sunulması gerektiği de dile getiriliyor.
Sektörde yaşanan daralmanın kira artışlarına neden olduğu, zam sınırı nedeniyle kiracılar ve ev sahipleri arasında çatışmalar yaşandığı, yatırımların ise yurtdışına kaydığı belirtiliyor. Bu sürecin tekrarlanmaması için gerekli uygulamaların bir an önce devreye alınması gerektiği uyarısında bulunuluyor.
Öneriler ve Çözüm Yolları
- Konut Sahipliği Oranının Artırılması: Ev sahibi olmayı kolaylaştıracak politikalar geliştirilmelidir.
- Arsa ve İnşaat Maliyetlerinin Düşürülmesi: Kamu ve özel sektör iş birliği ile maliyetlerin azaltılması hedeflenmelidir.
- Konut Kredi Faiz Oranlarının Düzenlenmesi: Uygun faiz oranları ve ödeme koşulları sağlanarak, konut alımları teşvik edilmelidir.
- Kapsamlı Kampanyalar: Tüm sektörü kapsayacak ve sürdürülebilir kampanyalar düzenlenmelidir.
Kira artışlarına getirilen sınırlamaların kaldırılması, sektörde kısa vadeli bir denge sağlayabilir; ancak uzun vadede kalıcı çözümler için konut sahipliği oranının artırılmasına odaklanılması gerekmektedir. Böylece, arz ve talep dengesinin sağlanmasıyla birlikte gayrimenkul sektörü daha sağlıklı bir yapıya kavuşabilir.