Türkiye genelinde, artan kira fiyatları ve ev sahipleri ile kiracılar arasındaki gerginlik devam ediyor. Taraflar arasında uygun bir kira artışı konusunda anlaşmaya varılmasına rağmen, bazı ev sahipleri “ek protokol” adı altında yeni bir taktik geliştiriyor. Bu taktik, kiracıları beklenmedik dava riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
Eski kiracılar, düşük kira bedelleriyle devam etmek isterken, ev sahipleri yüksek kira taleplerinde ısrarcı oluyor. Ancak bu talepleri kabul eden kiracılar, ilerleyen dönemlerde beklenmedik dava riskiyle karşılaşabiliyorlar. Yargıtay’ın bu konudaki tutumu da asıl sözleşme tarihini dikkate alarak karar verdiğini belirtiyor. Bu durumda, ek protokol yapılsa dahi ev sahiplerinin her beş yılda bir kira tespit davası açma hakkının olduğu vurgulanıyor.
Bu karmaşık durum, hem taraflar arasında belirsizlik yaratıyor hem de hukuki çözümlerin karmaşıklığını artırıyor. Kiracılar, bu tür krizleri önlemek için eski kira sözleşmesini feshetmelerini ve yeni bir kira sözleşmesi yapmalarını öneriyor. Ancak ev sahipleri, gerekçesiz tahliye hakkını kaybetmemek adına genellikle ek protokolü tercih ediyorlar.
Kira anlaşmazlıklarının artmasıyla birlikte, ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan protokol krizi, taraflar arasında belirsizlik yaratıyor. Bu durumun önüne geçebilmek için tarafların daha dikkatli ve öngörülü olması gerektiği vurgulanıyor. Kiracılar ve ev sahipleri arasındaki bu karşılıklı anlaşmazlık, hem kira piyasasını hem de hukuki süreçleri etkileyebilecek önemli bir konu olarak öne çıkıyor.