2026 yılına girilirken gayrimenkul piyasasına ilişkin beklentiler, yatırımcıların odağının konuttan uzaklaşarak alternatif enstrümanlara yöneldiğine işaret ediyor. Mevcut ekonomik koşullar, küresel belirsizlikler ve bireysel yatırım tercihlerindeki değişim, önümüzdeki yılın emlak sektörü açısından zor ve durağan geçeceğini gösteriyor.
Gayrimenkulde “üç fiyat dönemi” vurgusu
Piyasa analizleri, 2026 yılında gayrimenkulün tüm türlerinde fiyatlama davranışlarının baskı altında kalacağını ortaya koyuyor. Bu sürecin temel nedenlerinden biri, yatırımcıların altın ve gümüş başta olmak üzere değerli metallere yoğun şekilde yönelmesi olarak değerlendiriliyor. Geçmiş yıllarda dövizde yaşanan ani yükselişlerin benzeri bir refleksin, bu kez değerli metaller tarafında ortaya çıktığı görülüyor.
Talebin yüksek olduğu dönemlerde fiyatların güçlü seyrettiği, talep zayıfladığında ise sert düzeltmelerin yaşandığı biliniyor. Bu nedenle değerli metallere yönelik ilginin, yatırımcı davranışlarını doğrudan etkilediği bir döneme giriliyor.
Altın ve gümüş: Uzun vadeli ama sabır isteyen yatırım
Tarihsel veriler, altın ve gümüşün yükseliş dönemlerinin ardından uzun süreli bekleme süreçleri yaşatabildiğini gösteriyor. Altının ons fiyatının geçmişte 30–35 dolar bandından 700 dolara çıkması, ardından 250 doların altına gerilemesi ve eski seviyelerini yıllar sonra yeniden görmesi bu dalgalı yapının en net örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Benzer şekilde gümüşte de sert yükselişlerin ardından uzun soluklu durgunluk dönemleri yaşandığı biliniyor. Bu tablo, kısa vadeli beklentilerle yapılan yatırımların riskini artırıyor.
2026’da gayrimenkul türlerine göre beklentiler
2026 yılı için gayrimenkul yatırım araçlarına yönelik öngörüler şu şekilde sıralanıyor:
-
Konut: Oturum amaçlı alımlar devam edebilir ancak yatırım amaçlı konut talebinin zayıf kalması bekleniyor. Değerli metallere yönelik beklentiler sona ermeden konut yatırımlarında belirgin bir canlanma öngörülmüyor.
-
Dükkan ve ofis: Konut benzeri bir seyir izleyerek, daha çok ihtiyaç kaynaklı alımlarla sınırlı kalabilir.
-
Yazlık: Talebin en fazla gerilemesi beklenen gayrimenkul türleri arasında yer alıyor. İkinci elde satışa çıkan yazlık sayısının artması olası görülüyor.
-
Arsa ve arazi: Yatırım talebinin en düşük seviyelerde kalacağı alanlardan biri olarak öne çıkıyor.
Genel tablo: Satışların zorlaştığı bir yıl
Deprem, savaş veya yoğun göç gibi olağanüstü bir gelişme 2026 yılı gayrimenkul piyasası açısından durgun, bekleme odaklı ve ikinci elde satışların zorlaştığı bir dönem olarak değerlendiriliyor. Bu süreçte yatırımcıların daha temkinli hareket edeceği, hızlı kazanç beklentilerinin yerini korumacı stratejilere bırakacağı öngörülüyor.
