Son dönemde yaşanan büyük depremler, emlak piyasasındaki talepleri yeniden şekillendirdi. Deprem riski yüksek bölgelerde konut talepleri azalırken, daha güvenli bölgelerde ise talep hızla artıyor. Özellikle sağlam zeminlere sahip yerleşim yerleri, güvenli yaşam alanı arayışındaki tüketicilerin önceliği haline geldi.
Gayrimenkul sektöründe yapılan son araştırmalar, konut alımında “depreme dayanıklılık” kriterinin artık en önemli faktörlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılanların yüzde 87’si, satın alacakları konutun depreme dayanıklı olmasını bir öncelik olarak değerlendiriyor. Bu oran, geçtiğimiz yıllarda çok daha düşük seviyelerdeydi; bu da deprem güvenliğine verilen önemin giderek arttığını gösteriyor.
Deprem riskinin azalması, sadece güvenli konutlara olan talebi artırmakla kalmıyor; aynı zamanda bu bölgelerdeki konut fiyatlarını da hızla yükseltiyor. Özellikle başkentte yaşanan talep artışı, bu eğilimi en net şekilde gözler önüne seriyor. Kiralık konut fiyatlarında yüzde 50’ye varan artışlar, güvenli bölgelerdeki hareketliliği gözler önüne seriyor.
Faiz Oranları Tercihleri Şekillendiriyor
Gayrimenkul piyasasında talebi belirleyen diğer önemli faktörler arasında ekonomik koşullar, faiz oranları ve konut fiyatları da yer alıyor. Tüketicilerin oturum amaçlı konut satın alma eğilimi yüzde 78 gibi yüksek bir orana ulaşmış durumda. Bu durum, insanların uzun vadeli ikamet amacıyla daha dikkatli ve bilinçli tercihler yaptığını ortaya koyuyor. Bununla birlikte, sıfır projelerde fiyat ve ödeme koşulları da en önemli kriterlerden biri haline gelmiş durumda.
Deprem Güvenliği Öne Çıkıyor
Depreme dayanıklı bir konut arayışında olan tüketiciler, yapının tüm aşamalarını yakından takip etme şansına sahip. Zemin etüdü, statik proje ve denetleme raporlarının dikkatlice incelenmesi, deprem güvenliği hakkında detaylı bilgi edinmeyi sağlıyor. Ayrıca bir inşaat mühendisi ya da uzman danışman desteği almak, güvenli bir konut seçimini daha da kolaylaştırıyor.
Deprem güvenliği, günümüzde vazgeçilmez bir kriter haline geldi. Güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı arayışında olan tüketiciler, yapı kayıt belgeleri ve deprem risk raporları gibi belgeleri ilgili kurumlardan talep ederek daha bilinçli adımlar atabiliyor. Bu sayede, güvenli bir yaşam alanı seçmek için doğru kararlar verilebiliyor.
Deprem sonrası güvenlik arayışının artması, gayrimenkul sektöründe köklü bir değişime işaret ediyor.