Türkiye genelinde konut fiyatları artmaya devam ederken, piyasa dinamikleri hızla değişiyor. Artan maliyetler ve azalan alım gücü, hem inşaat firmalarını hem de alıcıları daha küçük metrekareli konutlara yöneltiyor. Özellikle büyük şehirlerde 1+1 ve stüdyo tipi dairelere olan ilgi rekor seviyelere ulaşmış durumda.
Konutlar Küçülüyor, Fiyatlar Büyüyor
Gayrimenkul sektörüne dair paylaşılan güncel değerlendirmelere göre, konut metrekarelerinin küçülmesi yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil; aynı zamanda değişen yaşam alışkanlıklarının da bir sonucu. 3+1 veya 4+1 geniş dairelerin fiyatları erişilmez hale gelirken, 1+1 tipi daireler daha ekonomik olmaları sebebiyle hem bireysel alıcılar hem de yatırımcılar açısından cazip bir seçenek haline geldi.
Stokta 1,6 Milyon Satılamayan Konut Var
Son 10 yılda Türkiye’de kiracı sayısı 24 milyona yükseldi. Bu dönemde konut fiyatları 18 kat, kira bedelleri ise 12 kat artış gösterdi. Buna karşın 1,6 milyon konut satılamadan stokta kaldı. Uzmanlara göre, konut fazlasına rağmen fiyatların düşmemesi, piyasada yatırımcı ağırlıklı bir yönelimin varlığını ortaya koyuyor. Bu durum, arz fazlasına rağmen fiyatların yapay şekilde yüksek tutulmasına neden oluyor.
Fiyatlar Düşecek mi?
2025 yılında konut fiyatlarında ciddi bir düşüş beklenmiyor. Uzman görüşlerine göre, Merkez Bankası’nın faiz indirimi adımları, tek başına piyasayı canlandırmak için yeterli olmayabilir. Ancak ellerindeki konutları nakde çevirmek isteyen satıcılar için yıl, görece daha uygun koşullar sunabilir.
Piyasayı Dengelemek İçin Neler Yapılmalı?
Barınma krizinin çözümü için önerilen yapısal adımlar şu şekilde sıralanıyor:
-
Sosyal konut projelerine öncelik verilmesi,
-
Faiz oranlarının alım gücünü destekleyecek seviyelere çekilmesi,
-
Emlak ilan portallarındaki fiyatların sıkı denetim altına alınması.
Gayrimenkul uzmanlarına göre, Türkiye’de barınma sorunu yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir problem haline geldi. Bu sorunun çözümü için devlet destekli politikalar, arz-talep dengesinin sağlanması ve konut piyasasında yatırımcının etkisinin azaltılması gerektiği belirtiliyor.
