Kentsel Dönüşümde Radikal Düzenlemeler Şart: “Hayat Kurtarmak İçin Hızlandırılmalı”

Kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulunan bir yönetici, dönüşümün önündeki engellerin kaldırılması için radikal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Özellikle riskli yapılar ve ada bazında dönüşüm projelerinin gerekliliği üzerinde duruluyor.

Son dönemde Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan biri olan kentsel dönüşüm, artık bir zorunluluk halini almış durumda. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu dönemde, dönüşümün hızlandırılmasının büyük önem taşıdığı ifade ediliyor. Dönüşüm sürecinin önündeki engellerin aşılması ve hızlandırılması için cesur ve radikal kararların alınması gerektiği vurgulanıyor.

Riskli Yapılar ve Ada Bazında Dönüşüm

Yapılan açıklamalarda, riskli yapıların kullanımının kısıtlanması gerektiği ve dönüşüm projelerinin ada bazında yapılmasının önemine dikkat çekildi. “Kentsel dönüşüm, lüks konut projelerinden ziyade, can güvenliğini sağlamaya odaklanmalıdır” denildi. Ayrıca, bireysel çıkarların toplumsal faydanın önüne geçmesinin, sürecin yavaşlamasına neden olduğu belirtildi.

Kentsel Dönüşüm İçin Kritik Öneriler

Kentsel dönüşümü hızlandırmak için şu önemli adımlar önerildi: “Tüm binaların deprem risk analizlerinin zorunlu hale getirilmesi, riskli olduğu tespit edilen binaların satışı, kiralanması ve kullanımının yasaklanması sağlanmalıdır. Bu sayede, vatandaşlar dönüşüm sürecini ertelemek yerine harekete geçmek zorunda kalacaklardır.”

Ayrıca, dönüşüm projelerinin sadece bina bazında değil, ada bazında yapılması gerektiği belirtildi. Bu yaklaşım, yolların genişletilmesini, yeşil alanların artırılmasını ve daha yaşanabilir şehirlerin inşa edilmesini sağlayacak. İmar artışlarının ise kontrollü bir şekilde yapılması gerektiği, böylece konut arzının artırılıp fiyat dengesinin sağlanabileceği ifade edildi.

Sağlam Yapılarla Deprem Güvenliği Sağlanmalı

Depremin bir doğa olayı olduğu ve bu gerçeği kabullenerek sağlam yapılar inşa etmenin büyük önem taşıdığı vurgulandı. “Kötü zemin değil, zemine uygun olmayan bina vardır. Sağlam yapılar inşa edersek, depremlerde can kayıplarını önleyebiliriz” denildi. Türkiye’nin depreme karşı daha güvenli hale gelmesi için, diğer ülkelerin deneyimlerinden ders alınması gerektiği de belirtildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir