İnşaat sektörü, son yıllarda dalgalı ekonomik koşullar ve ani şoklarla mücadele ederken, sektörün sürdürülebilir büyümesi için fiyat istikrarının kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor. Sektör raporlarına göre, hem konut talebinin öngörülebilirliği hem de maliyetlerin kontrol altında tutulabilmesi için istikrarlı bir fiyat politikası şart.
Konut Piyasasında Fiyat Dengesi Neden Önemli?
Konut, yüksek maliyetli ve çoğunlukla uzun vadeli krediyle finanse edilen bir yatırım aracı. Sabit faizli kredi sisteminin sağlıklı işleyebilmesi için faiz oranlarının düşük seviyede kalması gerekiyor. Bu da ancak fiyat istikrarının korunmasıyla mümkün olabiliyor. İstikrarlı bir piyasa, hem alıcılar için erişilebilir konut fiyatlarını mümkün kılarken hem de inşaat firmalarının maliyetlerini öngörmesini sağlıyor.
Konut Arzında Kriz Riski!
Fiyat istikrarının sağlanamaması, konut üretimini doğrudan etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor. İnşaat sürecinin uzunluğu göz önüne alındığında, maliyetlerdeki hızlı dalgalanmalar firmaları zarar etme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Artan maliyet belirsizliği, firmaların yeni projelere başlamasını zorlaştırarak konut arzında kriz yaratabilir.
Sektörün Karşılaştığı Büyük Şoklar
Son yıllarda inşaat sektörü, pek çok ekonomik ve sosyal şokun etkisiyle dönüşüm geçirdi:
- 2010’ların ortalarından 2018’e kadar güçlü büyüme dönemi.
- 2018-2019 yıllarında sert daralma, sektörün GSMH içindeki payının gerilemesi ve istihdam kayıpları.
- 2020’de pandemi şoku, düşük faizli kredilerin geçici etkisi.
- 2023’te büyük depremler sonrası artan konut talebi.
Sektör temsilcileri, fiyat istikrarının hem konut üreticileri hem de alıcılar açısından belirleyici bir faktör olduğuna dikkat çekerek, uzun vadede sürdürülebilir bir büyüme için ekonomik dalgalanmaların minimize edilmesi gerektiğini belirtiyor.