2024 yılının başlarında, konut sektöründe yaşanan ekonomik dengesizliklerin artarak devam ettiği görülüyor. İlk el konut satışlarında, firmaların kendi imkanlarıyla uzun vadeli ödeme seçenekleri sunmasının etkisiyle hafif bir artış yaşanırken, ikinci el konut satışlarında ise düşüş gözlemlenmişti. Aynı dönemde, ipotekli satışlardaki keskin düşüşün sürdüğü kaydedildi. Bu durum, inşaat maliyetlerindeki ve işçilik endeksindeki yüksek artışlarla birlikte dikkat çekici bir tablo oluşturuyor.
Ancak, tüm bu veriler daha detaylı bir analiz yapıldığında, inşaat sektörünün kendi içinde çözüm aradığı ancak bu çözümlerin geçici olabileceği ortaya çıkıyor. Konut kredilerindeki sınırlı miktarlar ve Merkez Bankası’nın faiz artırımları, konut kredilerindeki faizlerin yeniden yükselmesine neden olacak gibi görünüyor. Bu da önümüzdeki dönemde konut arzının daha da azalmasına neden olabilir.
Konut sektöründeki markalı firmaların, kendi imkanlarıyla uzun vadeli ödeme kampanyaları düzenlemesi, ilk etapta nakit akışı sağlasa da uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir. Zira bir konut projesinin inşası genellikle ortalama 3 yıl sürer ve finansman ile satış arasında kârlılığı korumak için hassas bir denge gerektirir.
Konut sektöründeki uzmanlar, yaşanan tabloyu şu şekilde yorumluyorlar: “Konut projelerine verilen ruhsatlar incelendiğinde, son yıllarda üretilen konut sayısında azalma olduğu gözlemleniyor. Bu da ikinci el konut piyasasının ön plana çıktığını gösteriyor. Ancak 2023 verilerine göre ikinci el konut satışlarının da azalmaya başladığını görüyoruz. Dolayısıyla, bu yıl yeni konut ve ikinci el konut piyasasında daralma devam ediyor.”
Bu noktada, sektördeki oyuncuların önünde bir soru işareti var: “Enflasyon ve faizlerin makul seviyelere inmesini bekleyene kadar, konut sektöründe düşük faizli kampanyaların etkili olup olamayacağı.” Ancak, birçok uzmana göre, 2020 yılında olduğu gibi düşük faizli kampanyaların sektörü canlandırmadığı takdirde, sorun daha da büyüyebilir.
Son dönemde öne çıkan bir diğer konu ise Türk vatandaşlarının yurt dışında gayrimenkul yatırımlarının hızla artması. Yüksek faizler ve kısıtlı kredi imkanları nedeniyle, birçok yatırımcının Türkiye dışında daha cazip fırsatlar aradığı görülüyor. Bu durum, ülkeden ciddi bir para çıkışına neden oluyor ve sektördeki belirsizlikleri artırıyor.
Tüm bu gelişmeler, konut sektöründe yaşanan sıkıntıların derinleştiğini ve çözüm bulunmadığı takdirde daha da büyüyebileceğini gösteriyor.