Sosyal Konut Projeleri ile Konut Arzı Artıyor: Piyasada Dengelenme Bekleniyor

Dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmasını desteklemek amacıyla başlatılan sosyal konut projeleri, konut piyasasında önemli değişimlere yol açıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen bu projeler, arzı artırarak fiyat dengesi sağlamayı hedefliyor. 81 ilde hayata geçirilen konut projeleri, konut sahipliği oranını yükseltirken, enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri de azaltabilir.

500 Bin Yeni Konut Hedefleniyor

Bakanlık, 2025 yılı sonuna kadar toplamda 500 bin yeni konut üretmeyi planlıyor. Bu hedef kapsamında, özellikle deprem bölgesinde 453 bin bağımsız bölümün teslim edilmesi öngörülüyor. Daha önce başlatılan 250 bin sosyal konut projesinde ise inşaat ve ihale süreçleri devam ediyor. Bu adımlar, Covid-19 döneminde daralan konut arzının yeniden canlanmasına ve fiyatların dengeye oturmasına katkı sağlayabilir.

Konut Sahipliği Oranında Artış Bekleniyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 itibarıyla Türkiye’de toplam konut sayısı 41,3 milyon olarak hesaplanıyor. Fertlerin yaklaşık %56,2’si kendilerine ait konutlarda yaşarken, %27,8’i kiracı konumunda bulunuyor. Sosyal konut projelerinin hayata geçmesiyle birlikte bu oranların ev sahipliği lehine değişmesi bekleniyor.

Uzman Görüşü: Konut Piyasasında Dönüşüm Kaçınılmaz

Gayrimenkul sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendiren uzmanlar, sosyal konut projelerinin uzun vadede konut piyasasını dengeleme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor. Konut üretiminin artması, arz-talep dengesini kurarak fiyat artışlarını kontrol altına alabilir. Ancak, maliyetlerin yüksek seyretmesi ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar, bu sürecin etkilerini kısıtlayabilir.

Özellikle büyük şehirlerde talebin hızla arttığı görülürken, sosyal konut projelerinin daha geniş ölçekli ve sürdürülebilir bir yaklaşımla ele alınması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlara göre, sadece dar gelirli vatandaşlara yönelik değil, orta gelir grubunu da kapsayacak konut politikalarının geliştirilmesi, piyasadaki dengesizliği minimize edebilir.

Nüfus Yoğunluğuna Göre Konut Planlaması

Sosyal konut projelerinde yerleşim yerlerinin nüfus yoğunluğuna göre planlanması da dikkat çeken bir diğer faktör. Buna göre, nüfusu 10 binin altında olan yerleşim birimlerinde en az 100 konut, nüfusu 10 bini aşan ilçelerde ise en az 500 konut yapılması planlanıyor. Ulaşım imkanlarına yakın, tarım ve orman arazileri ile SİT alanlarından uzak bölgelerde inşa edilmesi hedeflenen bu projeler, kentsel dönüşüm sürecine de katkı sağlayacak.

Gayrimenkul sektöründeki uzmanlar, devlet destekli konut projelerinin, barınma krizine çözüm sunmanın yanı sıra, konut piyasasını daha erişilebilir hale getirmesi açısından kritik bir adım olduğunu vurguluyor. Ancak, bu projelerin sürdürülebilir ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiği belirtiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir