Türkiye’de konut piyasasının karşı karşıya olduğu en temel sorunlardan biri, finansmana erişimde yaşanan güçlükler olarak öne çıkıyor. Ekonomik dengelenme süreci, küresel belirsizlikler ve finansal koşullardaki sıkılaşma, konut edinimini hem bireysel alıcılar hem de yatırımcılar açısından daha zor bir noktaya taşıyor.
Ekonomi ve şehircilik başta olmak üzere birçok stratejik sektörün ele alındığı Future & Trends Summit’te yapılan değerlendirmeler, konut piyasasında yaşanan dönüşümün merkezinde finansman sorununun yer aldığını ortaya koydu. Zirvede; kamu, finans ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla kalkınma vizyonu, yeni nesil iş modelleri, teknolojik dönüşüm ve sürdürülebilirlik başlıkları çok boyutlu şekilde ele alındı.
Uzun Vadeli ve Öngörülebilir Finansman İhtiyacı
Zirve kapsamında düzenlenen “İnşaat ve Şehircilikte Dönüşüm” oturumunda yapılan değerlendirmelerde, konut ediniminin önündeki en kritik başlığın uzun vadeli ve öngörülebilir finansman modellerinin eksikliği olduğu vurgulandı. Mevcut ekonomik koşullar altında, konuta erişimi kolaylaştıracak sürdürülebilir finansman araçlarının geliştirilmesinin yalnızca Türkiye için değil, küresel ölçekte de giderek zorlaştığına dikkat çekildi.
Küresel jeopolitik gerilimler, savaşlar ve artan ekonomik belirsizlikler; finansal planlamaları baskı altına alırken, konut kredileri ve uzun vadeli finansman olanaklarını da sınırlıyor. Bu durum, konut piyasasında arz-talep dengesini doğrudan etkileyen yapısal bir sorun olarak öne çıkıyor.
Sürdürülebilirlik Sadece Çevreyle Sınırlı Değil
Yapılan değerlendirmelerde sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel başlıklarla sınırlı ele alınmaması gerektiği de vurgulandı. Sürdürülebilirlik yaklaşımının; ekonomik kalkınma, sosyal adalet ve çevresel dengeyi birlikte gözeten bütüncül bir strateji olarak ele alınmasının önemine dikkat çekildi.
Bu kapsamda; tedarik zincirinden inşaat süreçlerine, yapıların kullanım ömrünün uzatılmasından geri dönüşüm ve atık yönetimine kadar uzanan geniş bir çerçevede planlama yapılması gerektiği ifade edildi. Enerji verimliliği, su tasarrufu, sıfır atık uygulamaları gibi çevresel kriterlerin yanı sıra deprem güvenliği ve yapısal dayanıklılık da sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkıyor.
Konuta Erişim, Toplumsal Bir Meseleye Dönüşüyor
Uzman değerlendirmeleri, konuta erişimin yalnızca ekonomik bir konu olmaktan çıkarak toplumsal güven ve gelecek beklentisiyle doğrudan ilişkili bir mesele haline geldiğini gösteriyor. Bu nedenle konut politikalarının; kamu, özel sektör ve finans dünyasının ortak hareket edeceği uzun vadeli bir perspektifle ele alınması gerektiği vurgulanıyor.
Mevcut koşullar altında, konut edinimini destekleyecek yenilikçi ve sürdürülebilir finansman modellerinin geliştirilmesi, sektörün önümüzdeki dönemdeki en kritik gündem maddeleri arasında yer alıyor.