Konut ve gayrimenkul sektöründe 2026 yılına ilişkin beklentiler, özellikle yılın ikinci yarısı için daha iyimser bir tabloya işaret ediyor. Enflasyondaki gerilemenin etkisiyle faiz oranlarında da düşüş yaşanacağı öngörülürken, bu gelişmenin konuta olan talebi yeniden canlandırması bekleniyor. Mevcut veriler, ertelenmiş talebin uygun koşullar oluştuğunda hızla devreye girebileceğini gösteriyor.
İzmir Urla Bademler’de Teslim Süreci Başlıyor
İzmir’in Urla ilçesi Bademler bölgesinde hayata geçirilen konut projesinde, ilk iki etabın Mart 2026’da teslim edilmesi ve projede yaşamın başlaması planlanıyor. İnşaat sürecinin planlanan takvim doğrultusunda ilerlediği, altyapı ve konut imalatlarının yanı sıra peyzaj ve çevre düzenleme çalışmalarının da eş zamanlı olarak sürdüğü ifade ediliyor.
Doğal yaşamla uyumlu mimari yaklaşımın öne çıktığı projede, müstakil konut talebine yönelik bir yerleşim kurgusu dikkat çekiyor. Bölgenin kültürel ve gastronomik dokusuyla bütünleşmesi hedeflenen yapılaşma, Urla çevresinde alternatif bir yaşam alanı olarak konumlanıyor.
Ticari Alanlar Mart Sonrası Devreye Girecek
Mart 2026 itibarıyla konutlarda yaşamın başlamasının ardından, ticari alan yatırımlarının da hayata geçirilmesi planlanıyor. Toplamda 20 bin metrekarelik bir ticari alanın kurgulandığı projede; günlük ihtiyaçlara yönelik hizmetlerin yanı sıra yeme-içme, spor ve sosyal donatı alanlarının yer alması öngörülüyor.
Projenin önünden geçen Gölcük–Gödence yolu üzerinde konumlanan ticari alanların, bölgeye yeni bir çekim merkezi kazandırması hedefleniyor. Ticari alanların, site sakinlerinin yanı sıra çevre yerleşimlere de hizmet verecek şekilde planlandığı belirtiliyor.
İnşaatın Yanında Zemin Mühendisliği Faaliyetleri Öne Çıkıyor
2025 yılı itibarıyla zemin mühendisliği alanında da yoğun bir faaliyet dönemi yaşandığı ifade ediliyor. İstanbul Haramidere bölgesinde büyük ölçekli bir projenin zemin uygulamalarının tamamlandığı, ayrıca AVM ve hastane projelerinde çözüm ortağı olarak yer alındığı aktarılıyor. İzmir’de ise farklı büyük ölçekli yapı projelerine zemin mühendisliği hizmeti sunulduğu belirtiliyor.
Geniş makine parkı ve teknik uzmanlıkla yürütülen bu çalışmaların, 2026 yılında da artarak devam etmesi bekleniyor. Zemin süreçlerinin mühendislik standartlarına uygun, zamanında ve eksiksiz biçimde tamamlanmasının sektörde önemli bir rekabet avantajı yarattığı değerlendiriliyor.
2026’nın İkinci Yarısı İçin Talep Beklentisi Güçleniyor
Sektör genelinde 2026 yılına yönelik beklentiler, özellikle yılın ikinci yarısında daha belirgin bir canlanmaya işaret ediyor. Enflasyonun düşmesiyle birlikte faiz oranlarında yaşanması beklenen gerilemenin, konut talebini doğrudan destekleyeceği öngörülüyor. Uzman değerlendirmelerine göre, uzun süredir ertelenen konut alımlarının uygun finansman koşullarıyla birlikte hızla piyasaya dönmesi mümkün görünüyor.
